Evet çoğu insanın hayali olduğu gibi benim de hayal ülkem olan Norveç projesi. Çok uzun zamandır beklediğim ve derslerden kalmayı göze alarak büyük bir heyecanla gittiğim ilk projem.

Peki nereden başladı bu macera?

Elbette bildiğim ve güvendiğim bir derneğin projesine başvurmakla. (Yaşadığım deneyimler sebebiyle buna çok dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.) Daha sonrasında etkileyici ve kendimi açıklayan bir motivasyon mektubu ve Cv ile başvurumu taraflarına yolladım ve kısa bir süre sonra geri dönüşümü aldım. Kendileriyle görüşmeleri sağladıktan sonra yavaştan kararlar verilmeye başlandı.  Evet hayaller ülkesi Norveç olabilir ama hala hayatımızı devam ettirdiğimiz bir yaşam alanımız var. Hayatın tam üstüme geldiği bir dönemde bu imkânın sağlanması ve gerçekten güzel geçeceğine inanmam sebebiyle her şeyi göze alarak zor da olsa biletleri alma aşamasına geldim.

Projeye karar verdik peki ya nasıl gideceğiz?

Bazı dernekler yol ücretini en başta verirken bazı dernekler sorunla karşılaşmamak adına biletleri katılımcıların kendileri sağlaması gerektiğini söyleyip daha sonrasında para dönüşünü sağlıyor. Ve bu projede bu sebep dolayısıyla biletleri kendim aldım ve yeşil pasaporta sahip olduğum için vize ile uğraşmadan neredeyse en zor kısımları çözmüş oldum. Ve daha sonrasında davetiyeler geldi. Resmî kısımlarda bittiğine göre Norveç’e gitmeye artık hazırdım.

Bu yolculuk da nereden başladı derseniz ?? Tunceli.. Evet çıkış noktam ulaşım yönünden dezavantajlı olması sebebiyle yolculuk da benim için o kadar zor geçti. Ancak seyahat etmeyi sevenler her zaman sabırlıdır. Bu sabrımı da en çok bu seyahatimde kullandığımı düşünürüm her zaman. Zor da olsa artık uçağa binmiştim, ilk deneyimim olmaması sebebiyle benim için fazla heyecan yapılmadan, sakin bir yolculuk oldu. Çünkü kendimi tamamen iyi hissetmeye ve anı yaşamaya bırakmıştım.

Sıra Oslo’da

Her zaman zevkler ve renklerin tartışılmaması gerektiğini söylerim ve şehirler üzerinden de bunun taraftarıyım. Bazı insanlar deniz, bazı insanlar tarih, bazı insanlar ise doğa sever. İşte ben doğa kategorisine aşık bir insan oldum her zaman. Oslo bazılarının etkileneceği bir yer olabilir ancak benim hayal ettiğim gibi bir yer olmadı maalesef. Her şehrin kendine özel güzellikleri vardır ve Oslo da bu normal güzelliklerden birine sahipti.

Oslo’da bir gün kaldıktan sonra asıl proje yerimiz olan Hamar/ Gâsbu için yola koyulduk. (Kimlerde kaldığımı , bu yolculuklarla nasıl başa çıktığımı Farklı bir yazıda sizlerle buluşturacağız). Gâsbu’yu ilk gördüğüm an geceydi bu nedenle bir yorum yapamadan uyumak için odama gittim. Ve sabah benim için çok daha heyecanlı olacaktı. Sabah oldu ve evet … hayalimi 20 yaşında gerçekleştirmiştim. Benim hayal ettiğim yer burasıydı. Bu soğuk hava, bu kar, bu doğaydı. Kendimi her zaman şanslı biri olarak görürüm ve evet bu şansı tekrardan yakalamak proje boyunca her sabah uyanınca bunu fark ettirdi.

Peki ya havalar nasıl ?

Havalar bazen özellikle de geceleri benim için çok soğuk oluyordu ancak bazen gündüzleri güneş olunca soğuk olmuyordu. Doğruyu söylemem gerekirse denildiği kadar bir soğuk göremedim ancak orada yaşayanlar bu dönemlerin gayet sıcak olduğunu söylediği zaman geldiğim tarihle alakalı olduğunu fark ettim

Oradaki hayat? İnsanlar nasıl?

Yerel insanların çok fazla bulunmadığı genelde göçmen halkının yüzdelik dilim olarak fazla olduğu bir yaşam alanı. Ancak yerel halktan bahsetmem gerekirse denk geldiğim yerlerde kendilerinden iyi bir enerji aldım. Yaşam standartları sebebiyle olabilir ya da bilmiyorum ancak mutlu olduklarını ve bu hayatı sevdiklerini yüzlerinden anlamak çok da zor olmuyordu.
Garip olan şeyler de vardı elbette. Toplu taşıma araçlarında insanların tek başına oturmaları ve yanlarına kimselerin gelmemesi. İnsanlar kendi özel alanlarına ve başkalarının özel alanlarına genel olarak dahil olmaktan çekiniyor. Hayat standartlarının yüksek olmasına rağmen yaşam konforlarının iyi olmadığını düşünen insanlarla da karşılaşabiliyordum. Ancak genel itibarıyla yaşanabilecek ve gerçekten bir daha gitmek isteyeceğim ülkeler arasına girebilir.

kuzey ışıkları?

Maalesef hayaller hayat olamadı. Daha doğrusu istediğim görüntüyü yakalayamamak beni üzdü. Tam da bitme zamanına denk gelmişiz. Ve bulunduğumuz konum sebebiyle kuzey ışıklarını net bir şekilde göremedik ancak fotoğrafla çektiğimiz zaman çıkan bir yeşil ışık vardı artık!

Peki benim hayallerimin dışına çıkıp projeye bakmamız gerekirse?

Yurt dışında yapılan gençlik değişimleri benim için biraz daha verimli geçer her zaman. Çünkü o an algılarımız kültür, hava, saat ve doğa değişimiyle çok daha fazla bilgiye açıktır. Ve öğrendiğimiz şeylerden daha fazla haz almaya başlarız. Bunun sebebiyle bu güzel projenin orada gerçekleşmesi benim için güzel bir deneyimdi. Projenin konusu “AKTİF HAYAT”. Norveç’te bir aktif hayat projesi elbette hiking demek olacak ileriki vakitlerde:)
Çok güzel katılımcıların ve çok güzel bir ekibin olduğu bir projeye adım atmıştım. İlk gün ne kadar insanları analiz etmek zor olsa da ileriki günlerde insanlarla tanıştıkça onlarla ortak nokta bulabiliyorsunuz ve bu da paylaşımlarınızı güçlendiriyor. İnsanlarla kaynaştıktan sonra etkinliklere katılmak daha zevkli bir hale geliyor elbette. Onlarla aynı grupta olmak beraber iş yapmak daha da cezbediyor. Kısa film çektik, kendi etkinliğimizi yaptık, yaklaşık 20km yürüdük (arkadaşlar yürüdü diyelim ;))ve elbette kültür gecelerini yaptık. En can alıcı ve benim en sevdiğim anlar olur her zaman. Ama bu projede bir gece daha vardı ki o da Oscar Night! Partnerinle hazırlanıp beraber zaman geçirip eğlenebileceğin güzel bir gece. Bunun yanında Eurovision Night. Kendi grubunla bir şarkı eşliğinde dans etmek! Komik ve eğlenceli…

12 gün sonuna gelmek elbette her projede olduğu gibi zor oldu. Projedeki ekipten ayrılmak, katılımcılardan ayrılmak benim için her zaman zor olmuştur . Ama her zaman şunu düşünürüm bir projede buluştuysak bir projede daha buluşabiliriz. Geçen sene bir arkadaşımla bunu 3 kez yapmayı başardık çünkü! Elbette anlatılacak çok şey vardır ancak size kısa bir yazı ile deneyimlerimi paylaşıp gerçekten gidip bu deneyimi yaşamanız gerektirdiğini hissettirecek anılarımı yazmak istedim. Önünüze çıkan imkânlardan asla korkmayın ve hayallerinizden vazgeçmeyin.

Mart ayında bir Norveç Projesi adlı yazımı okuduğun için teşekkür ederim. Umarım merak ettiğin sorulara cevap bulabilmişsindir.

Seyahatlerim hakkında daha fazla yazıya ulaşmak için buraya tıklayın.

Gençlik Değişimi ile ilgili merak ettiklerine buradan ulaşabilirsin
Merak ettikleriniz ve sormak istedikleriniz yorum kısmına bırakabilirsiniz.

“Her zaman Başka Bi’Yol vardır “

Yazar: Nazlı Sıla Turan