Herkese merhaba! Ben Ceren. İngiltere’de 2022 yılı, bahar dönemi Erasmus değişim öğrencisiyim. Değişim programı ve İngiltere hakkında en çok merak edilen konulara değineceğim. Belki de İngiltere’de değişim öğrencisi olmak herhangi bir yerde olmaktan daha çok merak ediliyordur bu da “Zor vize veren bir ülke” namından ve tabii ki BREXIT olayından (İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması) kaynaklı. Hepinize keyifli okumalar dilerim.
Başvuru süreci
İlk olarak kendi üniversitemin Erasmus değişim programından yararlanmak için gerekli koşulları sağlıyor olmama (Not ortalaması, dil yeterliliği vb.) dikkat ettikten sonra okulum sayesinde programa başvurdum. Ancak eğer sizin üniversitenizin böyle bir anlaşması yoksa bu hiç problem değil. Çünkü dışarıdan da koşulları sağlayarak başvurabilirsiniz. Erasmus Programı’na üniversite lisans programlarının (hazırlık dışında) birinci yılını tamamlamış, genel not ortalaması 2.20 nin üstünde olan tüm öğrenciler başvurabilir. Başvuran öğrencilerin yurtdışında eğitim alabilecek düzeyde (en az B1) yabancı dil bilmeleri gerekmektedir. Ve bunu belgeleyebilmesi gereklidir.
Tercihler açıklandıktan sonra İngiltere’ye gideceğim kesinleşti ve bunun için artık vizeye başvurmak ve karşı okul için gerekli evrakları kendi okulumun yurtdışı değişim ofisiyle birlikte hazırlamak kaldı. Vizeye başvururken evraklar içinde boğulsak da 1 ay içinde vizemiz çıktı. Size tavsiyem en az 1.5 ay önceden vizeye başvurmanız. Çünkü çıktı mı çıkmadı mı stresine girmenizi istemem. Vize için gereken evraklar İngiltere büyükelçiliğinin sitesinde çok açık bir şekilde yazıyor. Öncelikle bir online form doldurup vize randevusu almak gerekmektedir. Sizin için siteyi de buraya bırakıyorum (Ben Ankara’da yaşadığım İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği üzerinden başvuru yapmıştım). Karşı okulun bizden istediği İngilizce yeterliliği ve ders seçme formlarını da doldurduktan sonra evrak işlerimiz sona erdi.
İngiltere’de yaşam
Kur her ne kadar yüksek olsa da acıdır ki çarpma işlemi yapınca bile o ürünün Türkiye fiyatıyla ya eş değer ya da bir tık fazla geliyor. İngiltere’de yaşam biz Türkler için kurdan dolayı pahalı. Ancak onların biriminde bakıldığında çoğu şey aldıkları maaşlara göre normal bir seviyede. Tabii İngiltere’nin hangi şehrinde olduğunuza göre de değişiyor. Ben Birmingham’da değişim öğrencisi olduğum okulun yurdunda konaklıyorum. Ve İngiltere’nin başkenti olan Londra’ya göre fiyatlar çok daha uygun. Size bir fikir olması açısından belli başlı malzemelerin fiyatlarının yer aldığı bir site bırakıyorum. Buradan ulaşabilirsiniz.
Gidiş süreci
Gidiş sürecimde çok heyecanlıydım çünkü hiç bilmediğim bir yer, sadece okulda kullandığım bir dil ve nasıl olduğunu bilmediğim bir milletle iç içe olacaktım. Aslında hem dilimi geliştirmek hem de bir milleti yakından tanıma fırsatına sahip olmak, bir yandan da güzel bir şanstı. Benim okulumda çok fazla değişim öğrencisi vardı. Fransa, İtalya, Kolombiya, Kıbrıs, Amerika, Hindistan, İskoçya, Yemen ve daha bir sürü ülkeden insan vardı. Bu açıdan farklı aksanlar tanıdım, farklı hayatları dinledim, farklı ülkelerin insanlarından hem siyasi hem kültürel olarak yorumlar edindim.
Her şey haberlerde gördüğümüz kadar değil, biraz olsun anlayabilmek için o bölgenin insanının düşüncelerini almak çok önemli. Benim bölümüm Uluslararası İlişkiler olduğu için bazı spesifik olayları onlara sorarak ülkelerinde ne gibi değişimler yarattığını da öğrenmiş oldum. Her açıdan faydalı bir deneyimdi. Bu arada, Türkiye’ye duyulan büyük bir ilgi var. Özellikle İstanbul’a ve ülkemizin kıyı kesimlerine. Bu beni gerçekten çok gururlandırdı. Hatta bazı arkadaşlarım yazın tatile Antalya’ya ve İstanbul’a geleceklerini hatta şimdiden otellerini ve uçak biletlerini ayarladıklarını söylediler. Her yıl ailesiyle mutlaka Marmaris’e tatile gelen bir kesim bile var.
Dil sorunsalı
İngiliz aksanı beni pek zorlamadı. Çünkü dizi ve filmlerden ya da okulumuzdaki hocaların bir kısmından dolayı zaten aşina olabiliyoruz. Ancak Birmingham aksanı biraz daha farklı, algılaması zor. Çünkü çok kesik ve yuvarlak konuşuyorlar (Peaky Blinders izleyenler bilir J). Şunu anladım ki yurtdışında yaşamak dil gelişimi için yetmiyor. Çünkü sadece temel kalıplarla (Yes, no, hello, I want to…) hayatınızı idare edebilirsiniz. Dil gelişimi istiyorsanız oranın insanıyla sohbete girişmelisiniz. Kendinize bir konu belirleyip o konuda fikirlerinizi bildirmelisiniz ki uzun cümleler kurmaya alışabilin.
Eğitim hayatı nasıl?
Biraz da İngiltere’deki (Hatta Avrupa’daki çoğu okulda da bu durum birazdan bahsedeceğim gibi). Eğitim hayatından ve Türkiye’deki üniversiteler gibi yoğun olup olmamasına değinmek istiyorum. Genel olarak yurtdışındaki okullar daha esnek ve sadece kişinin mesleki alanına yöneliyorlar. Yani, uluslararası ilişkiler okuyan biri matematik, felsefe, ekonomi veya bilgisayar dersi almak zorunda değil. (Kendi okulum bazında konuşuyorum ki bu saydığım derslerin hepsi benim bölümümde zorunlu). Bu yüzden oradaki öğrenciler kendi alanında daha yetkin bireyler olarak mezun oluyorlar. Tabii kendinizi okul dışında da mesleki alanınızda geliştirebilirsiniz. Bu kişiye kalmış bir durum ancak Avrupa’nın ve Türkiye’nin herhangi iki üniversitesinde sadece aldığı derslerle kendini geliştirmiş iki kişiyi baz alırsak, durum bu şekilde. Ders programları çok daha yumuşak. Dersi geçmek için yapmaları gereken şeyler çok daha az. Bu nedenle insanların kendilerine bir hatta birden fazla hobi edinmeye, sosyalleşmeye ve kendilerini tanımayabilmeye vakit kalıyor.
Spesifik olarak Birmingham’da yaşamı ve İngiltere’de mutlaka görülmesi gereken yerleri de bir sonraki yazımda sizlerle paylaşıyor olacağım. Umarım bu yazı faydalı olmuştur. Hepinize keyifli günler dilerim!
İngiltere’de değişim öğrencisi olmak yazım umarım merak ettiğiniz sorulara cevap olmuştur. Unutmayın güzel bir seyahat geçirmek istiyorsanız hazırlık her zaman iyidir. Yazıyı sonuna kadar okuduğun için teşekkür ederim.
Keyifli seyahatler dilerim…
Merak ettikleriniz ve sormak istedikleriniz yorum kısmına bırakabilirsiniz.
“Her zaman Başka Bi’Yol vardır “
Yazar: Ceren Gökçeyrek