İLİŞKİLER VE PROJELER
Etkili İletişimin Önünü Açmak
Günümüzün ve geleceğin en önemli sorunlarından biri iletişimsizlik. Zaman zaman kendimizi ifade etmekte, çoğu zaman karşımızdakini anlamakta zorlanıyoruz. Dinleme becerimizin köreldiği, görsel algımızın sonuna kadar açıldığı bir çağdayız.
İster uçan arabalar gökyüzünü kaplasın, ister Elon Musk gezegeninde bir koloni kursun insanoğlu hep aynı. Duygularımızla, zaaflarımızla hasarlı ve mucizeviyiz. Zihinlerimizde birçok düğüm onlara dışarıdan dokunacak maharetli bir eli; yüreğimizdeki çağlayan sular onda surf yapabilecek cesur bir arkadaşı bekliyor.
Bu konunun erasmus plus projelerini seven ve katılmak isteyen kişiler için de önemli olduğunu düşünüyorum çünkü çeşitli projelerle bilmediğimiz ülkelerde, belki bilmediğimiz dillerde bambaşka kültürlerden insanlarla bir arada oluyoruz. Yeni bir yer görmenin vermiş olduğu heyecanlı macera, yeni insanları tanımanın keyifli deneyimiyle yarışamayacak kadar önde oluyor çoğumuz için.
Projelerde çok güzel mekanlar görebiliriz, hiç tatmadığımız lezzetlerde, büyüleyici manzaralarda tutulup kalabiliriz. Ben diyorum ki gelin beraber bu anları daha unutulmaz, daha nitelikli ve doyurucu yapmak için birkaç adım atalım. Bu minik adımlar eğer doğru yönde ilerlerse, projemiz bir anlam daha kazanmış olur, yanlış yöndeysek de deneyebilmiş oluruz.
Ekip arkadaşlarımızla kurduğumuz bağ, projemizin ve yaşadıklarımızın güzelliğini etkiler. Yeni insanlarla kurulan ilk intiba önemlidir çünkü herkes birbirinin zihnine farkında olmadan mesajlar yollar. Pozitif bir yaklaşım için güler yüzlü olmak yapabileceğimiz en basit ve etkili yöntemlerden biri. Gülümseme bulaşıcı ve evrenseldir. Dilini bilmesek bile gülümseyen biri kalbimizi yumuşatır ve iletişim kurmak için kapıları açar.
Göz teması kurmak da gülümseme kadar önemlidir. Bir insanın aklında kalmak için önce göz göze gelmek gerekir. Göz göze geldiğimiz ve karşılıklı gülümsediğimiz biri olduğunu, basit klasik merhabalaşma ve kendinizi tanıtma aşamasını gerçekleştirdiğinizi var sayıyorum. Sonrasında kendinizle alakalı bir şeyi anlatıp ona soru yöneltmenizi tavsiye ederim.
Böylece hem sorguya çekmeden ve tedirgin etmeden onu merak ettiğinizi belli ederseniz hem de kendinizi açarak ona güven vermiş olursunuz. Çoğumuz karşındakine söz hakkı vermeden kendini anlatmanın derdinde. Keşke hepimiz dinlemenin, insanları keşfetmenin lezzetine varabilsek!
Soru sormak aslında çok basit bir yöntem gibi görünse de arkadaşlıkta değerinin azaldığını gözlemleyebiliriz. Böylece projedeki gelen diğer kültürlerle ilgili daha özel bilgileri öğreniriz ve Türklerle ilgili doğru bilgileri yeni arkadaşlarımızla paylaşabiliriz 🙂
Soru sormak aslında çok basit bir yöntem gibi görünse de arkadaşlıkta değerinin azaldığını gözlemliyorum. Böylece projedeki gelen diğer kültürlerle ilgili daha özel bilgileri öğreniriz ve Türklerle ilgili doğru bilgileri yeni arkadaşlarımızla paylaşabiliriz 🙂
Projeler kendi kimliğinizi keşfetmeniz için de size müthiş bir alan açıyor. Kabuklarınızı kırmadan çekirdeğinizi göremezsiniz. Kelimelerin sihrine inanın ve etrafınızdakilerle kurduğunuz etkili iletişimin hayatınızı nasıl
büyülediğine keyifle şahit olun.
İster projede, ister normal hayatınızda dinlemenin, karşınızdakinin gözlerine bakarak konuşmanın neleri değiştirdiğini göreceksiniz. Karşınıza sizden daha iyi insanların çıkmasını diliyorum 🙂 Ayırdığınız vakit için teşekkür ederim.
Yazar: Nursena Eryılmaz