Size hayati önemde bir soru. Eğer düzenli olarak aldığımız gelirimiz (maaş, burs, harçlık) 2 aylığına hiç yatmasaydı ne olurdu? Öğrenci de olsanız tam/yarı zamanlı çalışan da bu durum Türkiye şartlarında başınıza gelebilecek en kötü senaryolardan birisi. Şimdi size: “Arkadaşlar! Paranızın hepsini harcamayın, biriktirin. Biriktirin ki zor durumda kalmayın” diye bir cümle kursam alacağım cevabı da net olarak biliyorum. Ya Salih, yıllık enflasyon olmuş %125, en temel ihtiyaçlarımıza harcama yaparken market market geziyoruz, sen hala biriktir diyorsun. Parayı daha yeterince kazanamadık ki, nasıl biriktirelim? Burada size hisse senedi, altın, forex gibi yatırım enstrümanlarından bahsetmek hiç mi hiç istemiyorum. Çünkü başta da bahsettiğim gibi kazandığımız para bize yetmiyorsa yatırım nasıl yapabiliriz?
Kazancımızı arttırarak dediğinizi duyar gibiyim. Peki öyle olduğunu varsayalım. Tam zamanlı çalışıyorsanız mesai yapabilirsiniz, öğrenciyseniz kyk/burs yetmiyorsa part time işe girebilirsiniz, freelancer işler yapabilirsiniz. Yani burada geliriniz doğrudan çalışmanıza bağlıdır. Bilmiyorum fark ettiniz mi saydıklarımın hepsi sizin bu hayattaki en değerli varlığınız olan zamanınızı alıyor. Çalışmadığınız zamanlarda para kazanamazsınız. Daha önemlisi, gelirinizin üst sınırı sizin çalışma saatleri kapasitenizle limitlidir. Maaşınızı yükseltmediğiniz sürece -ki pazar buna kolay kolay izin vermez- gelirinizin üst limitine mahkumsunuz.
Sonuç olarak “Mesainizi satarak para kazandığınız mesleklerde servet biriktiremezsiniz.”
Şimdi de peki bu zengin olanlar nasıl zengin oluyor diye soracaksınız tabiki :). “Çok ama çok çalıştım, asla vazgeçmedim. Bırakmayın arkadaşlar sonunda kadar sınırları zorlayın vs. vs” gibi motivasyon konuşmalarını günde minimum on kez görüyoruz. Resmen günlük doz gibi sürekli; çalış, çalış, çalış. Soru sorma sırası şimdi de bende: Her çok çalışan başarılı oluyor mu? Diyelim başarılı oldu, o kişiler gerçekten bir servete sahip olabiliyor mu?
Çok çalışmanın başarıyla ilişkisine sonuna kadar saygı duyuyorum. Ancak servet yaratımının sadece çok çalışmayla oluşacağına inanmayı da fazlasıyla aptalca buluyorum. Eğer öyle olsaydı şu grafikte ikinci sırada olmamızın ülkemizin kişi başı geliri ile ilgili net bir bağlantısı olduğu söyleyebilirdik. Demek ki neymiş: Önemli olan nicelik değil nitelik.
Düzenli gelirimiz 2 ay yatmasaydı ne olurdu? Çözüm
Eveet, çok çalışarak, yani değerli zamanınızı satarak finansal özgürlüğünüzü kazanmak akıllıca bir yol gibi gözükmemeye başladı değil mi? Bize bazı kaldıraçlar lazım. Bu kaldıraçlardan yararlanmamız ve gelirimiz ile mesai saatlerimiz arasındaki direkt ilişkiyi zayıflatmamız ya da tamamen ortadan kaldırmamız gerekiyor.
Peki bu kaldıraçlar neler? Gelsin seçenekler…
1- Sermaye: Mevcut mesleğinizden biriktirebildiğiniz parayı, sermayeye dönüştürüp bir işe veya yatırım enstrümanına yatırarak servet elde edebilirsiniz.
2-İş Gücü: Bir diğer önemli kaldıraç başkalarının emeğinden yararlanmaktır. Mesela çok yetenekli bir inşaat ustasısıysanız, yanınızda başka işçileri de çalıştırarak işinizi büyütebilirsiniz. Aynı şekilde bir doktorun da başka doktorları çalıştıracağı bir poliklinik açıp, işini büyüterek kazancını artırması mümkündür.
Başka kaldıraçlar yok mu derseniz elbet var. Mesela internet medyası. Hemen size şu örneği verebilirim. Youtube’a attığınız, beklentiniz olmayan bir videonun bir anda viral olup para kazanmanıza sebep olması. Ancak böyle bir ihtimal düşük olduğu ve mantık çerçevesinde sizin de bundan para kazanmanızı önermem mümkün olmadığı için aşağıda bu konuyu daha detaylı bir şekilde açıklıyor olacağım.
Peki Ama Para Nerede? Buraya kadar sermaye ve iş gücü olmak üzere iki kaldıraçtan bahsettim. Ama benim ne yatırım yapacak ne de işçi kiralayacak param yok diyorsanız gelin sizle önce bir sarılalım. Sonra da buna bir çözüm bulalım.
Pasif Gelirler
Çok az uğraşla veya hiç uğraşmadan para kazanmak” olarak tanımlayabiliriz. Uyurken, gezerken, yemek yerken, televizyon karşısında tembellik yaparken, kısacası nefes aldığınız her an gelir akışına sahip oluyorsunuz. Yani siz para için değil, para sizin için çalışıyor.
“Para asla uyumaz” – Gordon Gekko
Tabii pasif gelir elde edecek konuma gelmeden önce önemli bir süre emek harcamayı da göze almalısınız. Ayrıca bazı durumlarda da başlangıç için maalesef elinizi cebinize atmanız gerekiyor :(.
”Evet, her şeye hazırım. Pasif bir gelir akışı geliştirmek istiyorum” diyorsanız aşağıdaki fikirlere bir göz atın derim.
Öncelikle bir işe başlamadan önce 2 temel şeyi size hatırlatmak istiyorum.
1. Becerilerinizi değerlendirin.
Hangi işte iyisiniz? Tutkulu olduğunuz şey nedir? Kendinizle ilgili bir liste çıkarın. Başkalarının kendinizde olduğunu düşündüğünüz becerileri para kazanmak için nasıl kullandığını araştırın.
2. Zamanınızı, paranızı ve çabanızı değerlendirin.
Kendinize koyacağınız hedefler hakkında gerçekçi olun. Zaman en sınırlı kaynağımızdır. Dolayısıyla yapabileceklerimiz hakkında gerçekçi olmamız gerekir. Daha fazla para kazanmaya veya pasif gelir elde etmeye çalışmak çoğunlukla yeni bilgi ve beceriler kazanmamızı gerektirir. Bu da zaman ayırmak demektir. İşte bu ilk başlangıç safhası zamanımızın büyük bölümünü almaya başladığında bir adım geriye çekilip düşünmemiz gerekir. Unutmayın, uzun vadede amacınız zaman yatırımınızı en aza indirmektir. Fakat bunu yaparken de bugün yaptığınız aktif işinizi ihmal etmemeli ve ancak gelecek vadeden işlerin pasif gelir potansiyeli taşıdığını bilmelisiniz.
Saydığım iki maddeyi göz ardı etmeden aşağıdaki iş önerilerine de bir göz atabilirsiniz. Unutmayın hepimizin yetkin olduğu ve gelir akışı oluşturabileceği alanlar var. Belki diğerleriyle o konuda rekabet edebilecek kadar iyi olamayabiliriz. Ancak adım atmadan durup beklemek yerine bir çözüm yolu aramak senin için kesinlikle daha iyi bir seçim olacak sevgili okur :).
1.İnternet Medyası:
Çalışmadığımız saatlerde de gelir akışının devam ettiği harika pasif gelir seçeneklerinden biri de internet medyasıdır. Şu anda bu yazıyı okuduğunuz blog bir internet medyası örneği. Videolar izlediğiniz YouTube, podcastler dinlediğiniz Spotify, ilginç insanların fikirlerini takip ettiğiniz Twitter. Uzun makaleler okuduğunuz Medium, başkalarını oyun oynarken izlediğiniz Twitch. Çevrimiçi eğitimler aldığınız Udemy ve tabii ki Instagram, Facebook, Snapchat, Linkedin… Bunların her biri, birer internet medyası örneği.
2.Çevrimiçi Fotoğraf Satışı Yapmak
Fotoğrafçılığınıza güveniyorsanız, Getty Images, Shutterstock veya Alamy gibi platformlarda fotoğraflarınızı çevrimiçi olarak satabilirsiniz. Başlamak için platform tarafından onaylanmanız ve ardından fotoğraflarınızı indiren kişi tarafından kullanılması için lisans almanız gerekiyor. Ardından, birisi fotoğrafınızı her kullandığında platform size ödeme yapıyor. Belirli bir kitleye hitap eden veya belirli bir sahneyi temsil eden fotoğraflar seçmeniz ve talebin nerede olduğunu belirlemeniz gerekecek. Bir fotoğrafınızı yüzlerce, hatta binlerce kez satabilirsiniz, bazı fotoğraflarınız ise görüntüleme dahi almayabilir. Bu yüzden doğru ihtiyacı bulmak için deneme yapmaktan çekinmemeniz gerekiyor.
3.Evinizi Kısa Süreli Kiraya Vermek
Evinde kullanılmayan alanı gelir getirici bir potansiyele dönüştürmeyi başaran çok sayıda insan var. Eğer evinizde kullanmadığınız bir oda varsa bunu kiralama koşullarınızı belirleyerek Airbnb gibi çeşitli web siteleri üzerinden günlük, haftalık gibi seçeneklerle kiraya verebilirsiniz.
4.Online Eğitim Oluşturmak
Pasif gelir elde etmenin popüler yöntemlerinden biri, sesli veya görüntülü bir kurs oluşturmak. Kurslarınızı Udemy, Skillshare veya Coursera’da satışa çıkarabilirsiniz. Ücretsiz materyallerle bir takipçi kitlesi oluşturabilirsiniz. Ardından daha kapsamlı bilgi edinmek isteyen kişiler için ücretlendirmeyi içeren bir model deneyebilirsiniz.
Ancak ürünü oluşturmak çok fazla emek gerektiriyor. Ondan büyük paralar elde etmek için olağanüstü olması gerekiyor. Çünkü dışarıda daha fazla çöp içeriğe yer yok. Uzman olduğunuz, tutku duyduğunuz ve kendinize güvendiğiniz bir konuda online eğitim oluşturmak, size harika bir gelir akışı sağlayacaktır. Tabii öncesinde biraz ter dökmeyi göze almanız gerekiyor.
5. Çevrimiçi Tasarım Satmak
İnsanların ilgi duyabileceği, trend olan herhangi bir konuda harika bir tasarım ortaya koyarak bu ürünün satışlarından para kazanabilirsiniz. Önce kendi tasarımlarınızla başlayabilir, ardından pazarın ne istediğini keşfettikçe yeni stratejiler oluşturabilirsiniz.
6.Fon Satın Almak
Yatırım enstrümanlarından bahsetmek istemediğimi başta belirtmiştim. Ancak en cazip ve kolay yatırım aracı olan pasif bir gelire dönüştürebileceğiniz fonları açıklayarak yazımı bitirmek istiyorum. Fonlar, piyasalar konusunda uzman profesyoneller tarafından yönetiliyorlar. Bu da sizin hangi hisseyi alayım,şimdi satmak için doğru zaman mı gibi sorularla sürekli ilgilenmeniz gerekliliğini ortadan kaldırır. Fonlar size çeşitlendirme imkânı sağlar. Böylelikle, farklı yatırım araçlarına paranızı yatırarak riski dağıtırsınız. Hisse senetleri, altın, tahvil, eurobond, petrol, yabancı hisseler gibi enstrümanlara yatırım yapma imkânı bulursunuz.
Kısaca hisse senedi almak kadar kolay ve birden fazla alana yatırım yapabileceğiniz bir araç. En başta stratejinizi belirlemeniz ve düzenli olarak yatırım yapmanız yeterli. Daha fazla detay için buraya bakabilirsiniz.
Unutmayın ! Pasif gelir kaynağına harcadığınız zaman ve emeğin karşılığını aktif gelir kaynaklarından aldığınız sürede almanız çok zor. Ancak belirli bir aşamaya geldikten sonra zaman harcamadan gelir aldığınız bir araca dönüşeceği için emeklerinizin karşılığını fazlasıyla alabileceksiniz.
Biliyorum Türkiye’de yaşayan gençler olarak şuan ki şartlarda sürekli bir çıkış yolu arıyoruz. Benim bu çıkış yolunu ararken ekonomiden net olarak öğrendiğim bir gerçek var. Aktif ve pasif yatırımlarımıza eş güdümlü olarak kendimize yatırım yapmalayız. Aksi takdirde finansal özgürlüğünüzü kazanmaya çalışırken hamster çarkı gibi sürekli dönen bir çarkın içinde kendinizi bulabilirsiniz.
“Düzenli gelirimiz 2 ay yatmasaydı ne olurdu?” yazım umarım merak ettiğiniz sorulara cevap olmuştur. Yazıyı sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
Daha fazla blog yazısı okumak için buraya tıklayın.
Merak ettiklerinizi ve sormak istediklerinizi yorum kısmına bırakabilirsiniz.
“Her zaman Başka Bi’Yol vardır “