Polonya’da Erasmus Öğrencisi Olmak
Merhabalar ben Emrecan TURGUTKAYA. Mersin’de Toros Üniversitesi’nde Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünde son sınıfımı bitirdim ve geriye kalan 4 dersimi de verdikten sonra mezun olacağım. Erasmusla 2022 yılında Güz Dönemi’nde Öğrenim Hareketliliğiyle birlikte tanıştım ve bu benim hayatımın dönüm noktası oldu diyebilirim. Aslında daha önce de tanışacaktım hatta sınavı da kazanmıştım ama maalesef pandemi patlayınca gidememiştim. Tabi üniversiteyi kazandığım ilk günden beri hedefim Erasmus yapmak olduğu için hiçbir güç beni bunu yapmaktan alıkoyamadı. Sizlere de aşamalarıyla birlikte bu sürecin nasıl ilerlediğini anlatacağım.
Başvuru Süreci Hakkında Bilinmesi Gerekenler ve Atılması Gereken İlk Adımlar
İlk önce Erasmus sınavına girebilmeniz için GANO(Genel Ağırlıklı Not Ortalaması) ortalamanızın olması gerekiyor ve bunun da minimum 2.20 olma şartı var. Eğer bu şartı sağlayamazsanız maalesef Erasmus sınavına giremiyorsunuz. Ortalamadan yana sıkıntı yaşamayıp sınava girdiğinizde ve sınavı kazandıktan sonra neler oluyor? Hiç bilmeyenleriniz bu yazıyı okuyorsa kafanızda bin bir türlü sorular döndüğünden eminim. Ki bu da çok normal, ben de öyleydim. Ancak hiç tedirgin olmayın her şey çok kolay ve sırasıyla gerçekleşiyor. İlk önce üniversitenin dış ilişkiler bölümündeki sorumlu kişi sınavı başarıyla geçen kişilerle birlikte yüz yüze görüşme yapıyor ve süreci başından sonuna kadar sunumla beraber anlatıyor ama her şeyden önemlisi en başta pasaportunuz yoksa pasaport çıkartmak için başvuruda bulunup pasaport çıkartmalısınız. Kendi üniversitenizin yurt dışındaki okullarla ikili anlaşmalı olduğu üniversitelere bakın ve onları gideceğiniz üniversiteler listenize ekleyin. Akabinde bunu üniversitenizin dış ilişkilerine gönderin. Merak etmeyin bu süre zarfında demin de belirttiğim gibi dış ilişkilerle birlikte koordineli bir şekilde ilerliyorsunuz.
Kraków’a İlk Geliş
Polonya’nın en büyük ve en güzel iki şehrinden biri olan Kraków’a ilk ayak bastığım an içim kıpır kıpırdı tarifsiz mutluydum. Buraya gelmeden önce üniversite bünyesinde yer alan ESN kuruluşu sayesinde bizlere mentorlar atandı ve bu mentor olan kişiler bizlerin şehre ilk adım attığımız andan itibaren şehri tanımamıza kadar her şeyimizden sorumlu olan kişi oluyor ama her mentor çok ilgili olmayabiliyor, bu tamamen sizin kendi çabalamanız sonucunda alacağınız hizmettir. Hizmet derken de bu ücretli değil onu da belirtmek istiyorum bilmeyenleriniz varsa. Benim mentorum havalimanına geldiğim ilk andan itibaren beni gelip aldı ve yurdumdaki odama kadar götürüp yerleştirdi. Kendisine hayatımın sonuna kadar müteşekkir kalacağım çünkü gerçekten bana fazlasıyla yardımcı oldu.
Ulaşım
Şehir içi ve dışı ulaşımı hakkında bilgi vermek istiyorum. Gerçekten çok konforlu ve rahat bir ulaşım sistemi vardı, en önemlisi de 7/24 toplu taşıma hizmetlerini kullanabiliyorsunuz. Öğrencilere özel indirimli fiyattan biniş sağlarsanız daha uygun maliyetle şehir içinde yolculuk yapabilirsiniz. Eğer toplu taşıma kullanmak istemiyorsanız da Uber veya Bolt’ta çağırıp nereye gitmek isterseniz oraya gidebilirsiniz.
Sağlık
Bir diğer değinmek istediğim konu sağlık konusu. Sağlık konusunda gerçekten hiç memnun kalmadım ve hiç verimli hizmet almadım. Oraya gittiğimin ikinci haftası hayatımda hiç hastalanmadığım kadar kötü hastalanmıştım ve hastaneye gittiğim zaman hiçbir hastane beni kabul etmemişti. Gece 12 sularında şans eseri gittiğim 5’nci hastanenin önünde bir hanımefendiye derdimi anlattım ve o da fiziken iyi bir durumda olmadığımı gördü. Sonrasında kendisinin doktor olduğunu öğrendim akabinde de yine kendisi benim tedavimi yapıp ilaç vermişti.
Yemek
Bir diğer değinmek istediğim konu yemek konusu. Ben yemek konusunda fazla seçici olduğum için ilk başlarda çok sıkıntı yaşadım lakin ardından sistemimi oturtup kendi yemeklerimi kendim yapmaya başladım ama sizlere de oranın kendi yöresel yemeklerinden bahsetmeden geçmeyeceğim. En meşhurları zapiekanka ve piyerogidir. Dürüst olmak gerekirse piyerogi aynı bizim Kayseri mantısı gibiyken zapiekanka ise sıcak servis edilen ve genelde de üstüne ketçap mayonez ilave edilen Polonya’nın ünlü fast food yiyeceklerinden bir tanesidir yaklaşık 30 çeşidi var. Benim de çok sevdiğim ve herkese tavsiye edeceğim bir yiyecektir.
Gündelik Yaşam ve Tarihi Yerler
Gecesi ve gündüzü birbirine benzeyen bir şehir aslında. Gündüzleri yaşı daha ileri insanlar dışardayken geceleri de bizim gibi Erasmus için oraya gelen gençler daha çok hem yemek yerlerinde hem de gece kulüplerinde oluyor. Gezilecek çok tarihi mekanları var bunlardan birkaçı şu şekilde: Ana Meydan(Rynek Glowny), Stare Miasto, Wavel Kalesi (Wavel Castle) ve Azize Meryem Bazilikası (St. Mary’s Basilica). Bunların hepsi de Wavel Kalesi hariç birbirine yakın yerde bulunuyor ve meydana gittiğiniz zaman aynı zamanda bir sürü görülecek yerleri tek seferde görüp fotoğraflama şansını elde ediyorsunuz.
Bununla beraber şehir gayet güvenli ve temiz. Orda bulunduğum sürelerde hiçbir güvenlik kaygım olmadı, aksine kendimi hep güvende hissettim. Yaşı ileri olan kesim İngilizceyi pek bilmese de gençlerin çoğuyla İngilizce vasıtasıyla iletişim kurulabiliyordu güzel bir şekilde.
Hava Şartları
Mersin’de doğup büyümüş ve tüm eğitim hayatını da Mersin’de geçirmiş birisi olarak Kraków’a ilk gittiğim zamanlarda çok zorlandım çünkü aşırı soğuk bir iklimi var. Mümkün olduğunca yanınıza en kalın kıyafetlerinizi ve içliklerinizi alıp gitmenizi öneririm. Havaların bu denli soğuk olması sebebiyle de sadece 6 ülke gezip geri döndüm Türkiye’ye. Çünkü sürekli yağmurlu, karlı ve yoğun rüzgarlı bir havası vardı ama bazen az da olsa güneşli olduğu günler oluyordu.
İnsanları
Genel olarak genç kesimle İngilizce irtibat kurup hareket edebilirsiniz çünkü yaşı ileri olan kişiler sadece Lehçe bildikleri için eğer siz Lehçe bilmiyorsanız iletişim kurmanız çok zor oluyor. Onun haricinde soğuk gibi gözükseler de yardımsever ve iyi insanlar. En azından benim gördüğüm, tanıdığım ve zaman geçirdiğim insanlar gayet iyiydi. Orda geçirdiğim zaman diliminde hiç ırkçılığa maruz kalmadım. Türk olduğumu söylediğimde de tepkileri gayet olumlu olduydu.
Yurt
Kaldığım yurt ekonomik açıdan belki en uygun yurttu fakat ben gerçekten çok memnun kaldım. Ayda 415 zloty ödüyordum. Bilhassa hijyen açısından tertemiz bir yurttu ve odalar ikişerli veya üçer kişilik haldeydi. Türkiye’deki yurtlar gibi hazır yemekler çıkmıyor ve herkes kendi yemeğini kat içerisinde bulunan ortak mutfakta yapıyordu. Oda sıcaklığı bakımından gayet iyiydi hiçbir problem yaşamadım. Yurt güvenliği ise mükemmeldi. Her girişimizde kart gösteriyorduk ve yüzlerimize ne kadar aşina olursa olsunlar kart göstermeden geçişimize izin vermiyorlardı yalnız oradaki görevlilerle iletişimimizi çeviri üzerinden kuruyorduk çünkü yaşları biraz ileri olduğundan dolayı İngilizce bilmiyorlardı.
Yazar: Emrecan TURGUTKAYA
Bizi takip etmeyi unutma!
-Instagram, Facebook, Twitter, Threads, Telegram, Whatsapp Duyuru Kanalı