İlk Yurt Dışı Deneyimim, Romanya Gençlik Değişimi Projesi
Merhabalar ismim Hilal. Kocatepe üniversitesi Sınıf Öğretmenliği öğrencisiyim. Erasmus Plus Türkiye UNITEAM içerisinde kendi üniversitemi temsilen bulunuyorum. İlk yurt Dışı deneyimim olan Romanya gençlik değişimi projesini sizinle paylaşmak istedim.
Öncelikle projeye nasıl ulaştığımdan ve başvuru sürecinden bahsetmek istiyorum. İçerisinde olduğum Erasmus Plus Türkiye UNITEAM ekibinin bana sağladığı Network imkanı sayesinde projeden haberdar oldum ve başvuru sürecinde deneyimlerinden faydalandım. Bu şekilde başvurumu yaptıktan sonra projeye 21 Ocak tarihinde seçildiğimi belirten bir telefon aldım ve benim proje sürecim bu şekilde başladı. Ulaşım ile ilgili derneğimiz bize kendisi bir araç ayarladı Türkiye’den giden 12 kişilik bir ekip olarak İstanbul’da buluşarak araç ile önce Bulgaristan’a ordan Romanya’ya oradan da kalacağımız ve projenin gerçekleşeceği Cezar Nicolau lise kampüsüne ulaştık. Biz Braneşti içerisinde yine aynı kampüste konaklama sağladık. Braneşti’ye 21 km mesafede olduğumuz için akşamları merkeze ya da merkezden Braneşti’ye ulaşımımız kolay oldu. Aynı güzergah üzerinde aktarma yaparak yaklaşık bir saat içerisinde kampüse ulaşabiliyorduk. Ulaşım konusunda Türkiye’de olduğundan çok farklı değildi. Zorluk yaşamadık.
Kaldığımız ve projenin gerçekleştiği alan bir okul kampüsü içerisinde yer alıyordu, bu bizim için çok iyi olmuştu. Dört kişilik odalar, ortak tuvalet ve banyo içeren kaldığımız bina, proje etkinliklerinin gerçekleştiği okul binamız, oyunların oynandığı ve buz kırıcıların yapıldığı spor salonumuz ve üç öğün yemeklerin yendiği kültür gecelerinin yapıldığı yemekhanemiz aynı okul kampüsü içerisindeydi.
İlk Yurt Dışı Deneyimim, Romanya Gençlik Değişimi Projesi
Proje nasıldı;
Her gün etkinliklere başlamadan önce buz kırıcı olarak geçen eğlenceli ve dinamizmi yakalayabilmek için oynanan oyunlar gruplar arası kaynaşmayı arttırdı. Bu oyunlarda grupların kaynaşması amaçlı her etkinlik için farklı özellikler sorularak gruplar oluşturuldu. Buz kırıcılarını bazen mentörler bazen ülkeler kendileri oynattılar. Projede bizi hem zorlayan hem de eğlendiren birkaç ufak ayrıntıdan bahsetmek istiyorum;
Sınıfımızın kurallarını kendimiz belirledik, bunu yaparken bora bora ve tornado kuralları bizim için projede dönüm noktası olmuştu.
Eğer eğitim alanında kendi ülkenizden birisi ile anadilinizde konuşuyorsanız anadilinizi konuşamayan birisinin bora bora diye seslenmesi ile konuştuğunuz konuyu ortak dilde açıklamak zorunda kalıyorsunuz. Bu kural hem çok eğlenceli hem de çok sorun yaratabilen bir kural olsa da proje süreci boyunca hepimizin çok severek uyguladığı bir kural olmuştu. Bir diğer kuralımız ise tornado kuralıydı . Etkinlikler boyunca oturma düzenini karıştırarak aynı ülkeden kişilerin grup şeklinde oturmasını engellemek amaçlı bir kuraldı ve etkileşimi sağlamıştı bence.
Proje koordinasyonu nasıl sağlandı?
Bizim projemiz 8 günlük etkinlik sürecinden oluşuyordu. Proje boyunca bize projeye gitmeden önce gönderdikleri gün gün olarak yapılan programa uyuldu. Sadece ufak bir değişiklik Yunan öğrencilerin alışık olduğu sisteme uyum sağlayabilmek için siesta saati eklenmişti. Projeye onay aldıktan sonra yaptığımız görüşmelerde orada etkinlik yapacağımız 9 günün etkinlik saatlerinde ne yapılacağı gün gün belirtilmişti. Gün başlangıcında kahvaltı ardından ısınma için grup oyunları ardından ülkelerin sunumları çevre politikaları ile ilgili workshop saatleri ile geçmişti.
Projenin sürecine gitmeden önce hakim olmamız için kabul alıp görüşmelere başladığımız günlerde bize günlerin programı paylaşılmıştı. Süreç içerisinde programa siesta saati eklendi sadece. Ve sonuna kadar Türkiye’ de de uygulanması gerektiğini düşünüyorum .
Proje süreci boyunca gün içerisinde yemek saatleri dışında etkinlik saatleri içerisinde sınıfta bahçede veya spor salonunda olmak üzere dönüşümlü olarak etkinlikler yapıldı. Gruplara ayrıldıktan sonra konu ile ilgili geri dönüşüm malzemelerinden yaratıcı robotlar oluşturmak, video sunumları hazırlamak proje için hazırlanmış oyunların oynanması gibi farklı farklı workshop etkinlikleri yaptık.
İlk Yurt Dışı Deneyimim, Romanya Gençlik Değişimi Projesi
Biraz da eğlenceli kısımlardan bahsedelim;
Biraz da kültür gecelerinden bahsetmek istiyorum; Her ülkenin kendi kültürlerine ait yöresel yiyecek ve içecekleri tattırdıkları, ülkelerinin kültürel miraslarından bayraklarından, doğal güzelliklerinden oluşan sunum ve yarışmalarla kültürel etkileşimi sağladıkları eğlenceli ve lezzetli gecelerdi 🙂
Proje içerisinden bahsetmek istediğim çok hoşuma giden bir geleneği anlatmak istiyorum; Europass seramonisi, töreni gibi bilinen projenin son gününde Europass sertifikalarımızın bizlere verildiği bir süreç. İlk başta eğitmen olan kişi tüm sertifikaları alıp en üstteki sertifika kimin ise onun kişilik özellikleri, fiziksel özellikleri gibi özellikleri anlatarak o kişiyi tahmin etmemizi sağlıyor. Tahmin edilen kişi sertifikasını almaya giderek kendinden sonraki kişi için aynı süreci devam ettiriyor. Ve böyle devam ederek tüm sertifikalar katılımcılara dağıtılıyor. En zorlayan kısmı bizim 60 kişilik bir gruptan oluşuyor olmamızdı ve herkesin kişilik özellikleri veya isimlerini tam hatırlayamamak ve bu süreçte zorlanmak oldu. Fakat tahmin etmeye çalışmak süreci devam ettirmek eğlenceli ve heyecanlıydı.
Proje sürecinde iki gün kültürel gezi olarak ayırılmıştı.
Bunlardan birisinde Avrupa’nın en büyük parlemanto binası olan Romanya parlamento binasını ziyaret ettik. Ev sahibi kurumumuzun görüşmeleri sayesinde binanın içerisini görme imkanımız oldu. Bize rehberlik eden görevliler sayesinde bölümleri ve kulanım amaçlarını öğrendik. Parlamento binası ile başlayan gezi günümüz Bükreş’in merkezindeki zamanla devam etti. Bükreş merkezde görmek istediğimiz yerler olarak belirlediğimiz Grand Cafe Van Gogh rotamızın ilk basamağı olmuştu. Konsepti ile Bükreş içerisinde gezilmesi gerektiğini düşündüğü mekanlar arasında.
Peleş kalesini ve Siena içerisindeki turistlik alanları gezmemiz için de ayrı bir gezi günümüz mevcuttu. Güne Peleş Kalesi ile başladık. Son derece romantik bir havası olan kale bizim ziyaret ettiğimiz mevsimde kar yağarken gerçekten büyüleyici görüntüsü ile beni hayran bıraktı. İçerde döneme ait eserler çizimler şövalyeler ile gerçekten güzel bir dizaynı vardı.
Okuduğunuz için çok teşekkür ederim!
Hilal Kılınç
Daha fazla blog yazısı okumak için buraya tıklayın.
Merak ettiklerinizi ve sormak istediklerinizi yorum kısmına bırakabilirsiniz.
Bizi takip etmeyi unutma!
-Instagram hesabımız için tıkla
-Facebook grubumuz için tıkla
-Telegram grubumuz için tıkla
-Whatsapp Duyuru Kanalımız için tıkla