Herkese merhaba! Uzun süren bir pandemi sonucu yeniden hep beraber olduğumuz sevdiklerimizle dolu dolu geçirdiğimiz bir bayramı geride bıraktık.Bıraktık bırakmasına da bazı şeylerin bizim peşimizi bırakmaya niyeti yok gibi!Çok şükür dedik!bu sene zorlu ve bir o kadar yorucu süreçten sonra rahat bir nefes alacağız dedik! ne kadar güzel yine yeniden biraraya gelceğiz dedik! maskeleri sonunda bıraktık dedik!ama bayram sonrasında ‘keşke bazı insanlar diline de maske taksa dedik!

Niye mi?

Mezun olunca ne iş yapacaksın?KPSS düşünüyor musun?Özel sektörde çalışmayı düşünüyor musun?İşinden memnun mu sun? Ne kadar maaş alıyorsun? O işe nasıl girdin? Evlilik ne zaman?vs vs vs…… Ardı kesilmeyen birbirinden yaratıcı! sorular ?

Aslında gönül ister ki her bir soruya özenle cevap verelim ve karşımızdaki kişiyi cevaplarımızla mutlu edelim.Öyle mi dersiniz?Hayır dediğinizi duyar gibiyim.Peki hiç kendimize sorduk mu bizim gönlümüz tam olarak ne ister?

‘İyi bir ortalama ile mezun olayım, sonrasında hemen iş bulayım, bulduğum iş popüler bir şey olsun ve iyi kazanayım, tabi bu sayede kariyer basamaklarını hızlıca tırmanayım.Aaa unutmadan, hayatımın aşkını bulup mutlu bir evlilik de yapayım…..’

Sosyal çevremizin bizlere yönelttikleri meşhur ve bu kadar sorulmasına rağmen eskimeyen soruların, bizim zihnimizde yarattığı sonsuz soru işaretlerinin içinde kaybolmamak elde değildir. Ya da elde midir? Gelin birlikte bakalım.

Üniversiteden mezun olduktan sonra sıra kariyer planlamasına gelince hepimiz çuvallayabiliyoruz. Bu yaşadığımız durumun en önemli sebepleri, biz farkında olmasak da üniversiteye ilk adımımızla oluşmaya başlıyor.Evet, bizler üniversiteye başladığında okuduğumuz bölüm hakkında en ufak bir fikri olmayan, daha sonrası için de plan yapmayan ve yapmaya da niyetlenmeyen bireyleriz.Bu da bizim kariyer planlamamızı en başta sekteye uğratan unsurlardan en önemlisi haline geliyor.

Çünkü mezun olduktan sonra birçoğumuz bölümü aslında sevmediğinin ve bu alanla ilgili çalışmak istemediğinin farkına varıyor. Peki plan ne kadar önemli? Ya da önemli mi? Plansız olmaz mı? Sıradaki şarkı henüz kariyer anlamında kendine yol çizememiş ve ne istediğini henüz bilmeyen veya ne istediğine karar veremeyen arkadaşlara gelsin. Şarkıyı dinledikten sonra yazıya devam edebilirsiniz ama önce göz yaşlarınızı silip gelin.
https://www.youtube.com/watch?v=36geLo26AFM

Hayat denilen bu yolculukta hepimize tanınan süre herkesin bildiği üzere farklı. Bir söz vardır ‘hayat sen plan yaparken başına gelenlerdir.’ Dakikası dakikasına da bir işini planlasan hayatın senin planına dahil edeceği başka unsurlar mutlaka vardır. Bu; bölümünü sevmemek, sahip olduğun işinden nefret etmek veya hala işsiz olup hayatına lanet etmek olabilir. Hayata dair ne istediğini bilmiyor olabilirsin. Ama korkmana gerek yok çünkü en azından ne istemediğinin farkındasın. Ne istemediğini bilip seçimlerini ona göre yaptığın zaman aslında bir şeylerden vazgeçmiş olmuyorsun aksine kendine yeni bir yol belirlemiş oluyorsun.

‘Bölümümü sevmiyorum!’ diyebilirsin. Şanslısın ki bu serzenişinin pek çok yönden çaresi var.Henüz geç değil ve bu isyanını ‘bölümümü seviyorum!’ olarak değiştirmek senin elinde. Üniversite sınavlarına hazırlanırken kullandığın bilgiler hala taze. Üstüne ekleyerek istediğin bir alanda üniversite okuma şansını tekrar elde edebilirsin.1-2 yıl kaybetmiş gibi görünüyorsun. Tebrikler! aslında olmak istediğin yeri belirleyip onun için bir adım atarak hayatını kazandın.

Seni gülümsetecek ve sana ilham olacak bir haber;

https://www.ntv.com.tr/egitim/turkiyenin-en-yasli-universite-ogrencisi-hukuk-fakultesinden-mezun-oldu,c32jecOENEGpzFA9IpxD3Q

‘İşimden nefret ediyorum!’Nefret gerçekten çok güçlü bir duygudur.Eğer ortada bir nefret söz konusuysa olduğun konumu ve yaptığın şeyleri tekrar gözden geçirmelisin.Hiç düşündün mü ilgi alanların nelerdir?Hobilerin var mıdır?Yapmaktan keyif duyduğun bir aktivite var mıdır? Sevdiğin aktivitelerden para kazanıp hayatını geçindirmenin bir yolu var mıdır?Bu sorulara cevabın evet ise doğru bir adım atmak üzeresin demektir.Bu sayede nefretini sevgiye, ordan da hayatını kazanma şekline dönüştürebilirsin.Belki dolgun maaşlı ve düzenli bir işini kaybetmiş gibi görünüyorsun.Tebrikler! aslında hayatın boyunca çalışıp çalışmıyormuş hissini kazandın.Her sabah mutlulukla uyanacak o şeyi buldun.

Bunu da izlemek istersen;

https://www.youtube.com/watch?v=pXkx017uYjk

‘İşsizim!Sanırım hayatım hep böyle gidecek!’Evet seni anlayabiliyorum.Bir iş sahibi olmamak hayatını kazanmak zorunda olanlar için gerçekten çok zor ve can sıkıcı bir durumdur.Peki ne yapabilirsin?Özellikle bu kriz dönemlerinde elinden ne gelir?Aslında bu noktada yapabileceğin en iyi şeylerden birisi alternatif iş alanlarına yönelmek olabilir.İşsizlik süresinde kendini geliştirmek adına kurslara kayıt olabilir;kendini ve yetkinliklerini tanıyarak kişisel gelişimine başlayabilirsin.Ücretsiz kurslar nerelerde ve hangi mecralarda var onları araştırabilirsin.Belki bu durumda işsiz geçen bir çok günün daha oldu.Günlerini kaybetmiş zamanını boşa harcamış gibi duruyorsun.Tebrikler!aslında kişisel gelişimini tamamlayarak,çalışıp para kazanan onca insanın önüne geçtin.Ve ilerde bunların mükafatını kat kat elde ettin.

Kendini geliştirmeye bu kitapla başlamaya ne dersin? Var mısın?

Yüzünüz asıksa, bu asık yüze yakışan tepkiler alırsınız.Asık yüzünüze verilen tepkilerden şikayetçi olmamanız gerekir; asık yüz göstermeye devam ediyorsanız,asık yüz göstermenizin yaşamınızda yaratacağı sonucu kabul etmelisiniz.

Doğan Cüceloğlu

Buraya kadar gelip okuduysan bence o adımı da atabilirsin. Teşekkürler..

Yazar: Gülden ALBUNAR