Çoğumuzun bildiği üzere Avustralya neredeyse her yıl BM tarafından ‘’Dünya’nın en yaşanılabilir 5 ülkesinden biri’’ olarak seçilmektedir. Evet evet Avustralya’dan bahsediyorum hani şu, çooook uzaklarda olan. Hadi gelin ”Avustralya’ya Gitmek” yazıma göz atalım.

Anlatacaklarıma geçmeden önce kendimi kısaca tanıtayım: Ben Selin Uzun, 2017 yılında ODTÜ – Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduktan sonra gezerken para kazanmanın yollarını araştırmaya başladım ve karşıma Work and Holiday adlı vize çıktı. Bu vizeyle önce Yeni Zelanda’da bir yıl, ardından da Avustralya’da bir yıl geçirdim. Bu yazımda Avustralya’yla ilgili bazı bilgiler aktarırken kendi deneyimlerime de yer vereceğim. Gelecek hafta ise Yeni Zelanda’yı merak edenler için bir yazı hazırlıyor olacağım, beklemede kalın!

Avustralya’nın Hakkında Genel Bilgiler

Avustralya Türkiye yüzölçümünün tam 11 katı büyüklüğünde bir ada ülkesi. Nüfusu 24 milyon olan Avustralya, kendi içinde 7 farklı eyaletten oluşmaktadır ve başkenti çoğumuzun sandığının aksine Melbourne ya da Sydney değil Canberra’dır. Para birimi Avustralya Doları olan ülkede konuşulan dil ingilizcedir bu nedenle yurtdışından dil eğitimi ya da üniversite eğitimi almak için gelen genç nüfus oranı fazladır. Günümüzde farklı milletlerden pek çok insanın yaşadığı Avustralya için çok kültürlü bir ülke diyebiliriz. Ancak asıl Avustralyalılar kimdir diye soracak olursanız cevap: kıtada 40 bin yıldan fazla süredir yaşayan Aborjinler olacaktır. Aborjinler, Dünya’nın en eski kültürlerinden birini hala devam ettiren halk olarak bilinmektedir. İngiliz sömürgeleştirme döneminde yaşanan soykırımlardan sonra bugün toplam nüfusları %1,5’a kadar gerilese de yerli kültür, benzersiz güzellikleri ile Avustralya mirasının önemli bir parçası olarak karşımıza çıkar. Yapılan soykırım 1998 yılından beri her yıl 26 Mayısta ‘’Sorry Day’’ adı verilen günde anılmaktadır.

Avustralya’ya Ulaşım

Türkiye’ye yaklaşık 12.500 km uzaklıkta bulunan Avustralya’ya gitmek için hayatınızdaki en uzun uçak yolculuklarından birini yapmaya hazır olun! Dünya’da henüz bu kadar uzun mesafeyi aktarmasız şekilde gidebilen herhangi bir havayolu şirketi yok, bundan dolayı bir ya da birden çok aktarma yapmanız gerekecektir.

Uçak biletini daha ucuza getirmek isteyenlere tavsiye: aktarma sayısı arttıkça fiyatlar genelde daha uygun oluyor.

Tek aktarma yapacaklara tavsiye: Türkiye – Avustralya arasında, iki ülkeye de az çok benzer uzaklıkta bir ülkede aktarma yapmanız yol yorgunluğunuzu azaltacaktır. Örneğin Türkiye’den 4 saat uzaklıkta olan Dubai’de aktarma yaptıktan sonra 14 saat Avustralya’ya uçmak yerine, Kuala Lumpur aktarmalı bir bilet tercih ederek bu yolu 9 + 9 şeklinde uçmak daha sağlıklı olacaktır.

Neden Avustralya?

İlk olarak, ben yaz mevsimini çok severim! 12 ay yaz yaşanan bir yerde yaşamak en büyük hayallerimden biriydi ve Avustralya’nın da ekvatora yakın olan kısımlarında bunun mümkün olduğunu öğrendikten sonra inanılmaz mutlu olmuştum. Bir de Avustralya’da 10bin’den fazla plaj olduğu bilgisini okuduktan sonra keyfime diyecek yoktu. Daha gitmeden işten sonra plajda geçireceğim, sörf öğreneceğim zamanların hayalini kurmaya başlamıştım bile 

İkinci olarak, Avustralya anadilinin ingilizce olduğu bir ülke ve ingilizceye az çok aşina olduğumuz düşünülürse diğer ülkelere göre adaptasyonumun daha kolay olacağının farkındaydım. 

Üçüncü ve en büyük neden ise Avustralya’da gezerken aynı zamanda çalışabileceğim bir vize türünün olmasıydı. Evet, yanlış okumadınız ‘’Work and Holiday’’ adındaki bu vize sayesinde Avustralya’da 1 yıl çalışma hakkına sahip oluyorsunuz. Ülkemizdeki gençlerin yurtdışına çıkamamasının en büyük sebeplerinden birinin ekonomik sebepler olduğu düşünülürse, Work and Holiday vizesi sayesinde yalnızca Avustralya’daki yaşam masraflarınızı çıkarmakla kalmıyor aynı zamanda gelecek gezileriniz/planlarınız için de para biriktirme şansına sahip oluyorsunuz. Tabii ne kadar çalıştığınız, hangi işi yaptığınız ve hangi yaşam standartlarında yaşadığınıza göre bu biriktirme olayı kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Ancak asgari ücretin saatlik yaklaşık $20 (Avustralya Doları) olduğu bir ülkede para biriktirmenin o kadar da zor olmadığını bilmelisiniz.

Avustralya’da Konaklama ve İş Bulma

Öncelikle Work and Holiday vizesini, Work and Travel programıyla karıştırmamalısınız. Work and Travel’ın aksine, Work and Holiday tamamen özgür olduğunuz ve ne zaman/nerede/ne yapacağınıza kendiniz karar verdiğiniz bir macera. Evet, konaklamanızı ve işinizi kendiniz bulmanız gerekiyor ancak bu konuda gözünüz asla korkmasın. 3 yıllık gezgin hayatımda kalacak yer konusunda asla sorun yaşamadığım gibi iş arayıp da bulamadığım da en fazla 2-3 haftalık zaman olmuştur. Mevsim şartları, hangi şehirde olduğunuz, sezonluk işler ve diğer gezginlerle rekabet gibi dış etmenleri bir kenara bırakıp sadece tek bir şeye ihtiyacınız olduğuna inanıyorum: kendine güven.

Peki sen Avustralya’da nerede kaldın/ne tür işler yaptın sorusuna cevabım herhalde ‘’aah ah, neler yapmadım ki..’’ olurdu. 

İlk işim Christmas zamanında Avustralya’nın kuzey doğusunda bir alışveriş merkezinde hediyelik eşya satmaktı. Bu işi Avustralya’ya gitmeden yaptığım birkaç araştırma sayesinde Work and Holiday vizesine sahip olan gezginlerin oluşturduğu facebook grubundan bulmuştum. Hediyelik eşya işi sadece 2 aylık olduğu için kendime uzun süreli ev aramak yerine, insanlarla tanışabileceğim/sakin bir hostelde kalmayı tercih etmiştim. O zamanlar saatlik $20 kazanıyor, haftanın neredeyse her günü çalışıyor ve hostele haftalık $140 ödüyordum. 

İkinci işim ise tatlı patates tarlasında çalışmaktı. Evet, yanlış okumadınız  tatlı patates tarlasında fideleri kesme, ekme, ot temizleme, patates toplama, paketleme gibi her türden işi yaptım. Şehirden arabayla 45 dakika uzaklıkta ve çevresinde hiçbir şey olmayan bu tarlada 4 ay yaşayarak hayatımın en sakin ama huzurlu günlerini geçirdim. Minimalizm hakkında çok şey öğrendim, şehir hayatında normalleştirdiğimiz ancak yokluğunda değerini anladığımız birçok şey olduğunu farkına vardım. İnanır mısınız hafta sonu en yakındaki markete gidip alışveriş sonrası yolda durup pizza yemek o zamanlar iple çektiğim bir aktiviteydi, şimdilerde düşününce komik ama küçük şeylerle mutlu olmak adına çok şey öğrendiğim bir deneyimdi. Bu işimde saatlik $24 kazanıyor ve tarlanın içinde tek başıma kaldığım odaya haftalık $70 ödüyordum. Tatlı Patates tarlası videoma buradan ulaşabilirsiniz.

Üçüncü ve son işim ise Avustralya’nın en kuzeyindeki noktalardan birinde bulunan Cairns şehrindeki bir kafede garson/barista olmaktı. Cairns şehrinin beni en heyecanlandıran kısmı ise dünyanın en büyük canlı organizması ve kayıp balık Nemo’nun doğduğu Büyük Bariyer Resifi’ne kıyısı olmasıydı ve en büyük hayallerimden biri olan tüm Dünya’da geçerli scuba diving sertifikamı da burada almış oldum! 

Konumuza dönecek olursak, kafede/restoranda iş bulmak için saatlerce üşenmeden kapı kapı dolaştım. Bu zamanda iş bulamazsın diyen kimseye aldırmadan (covid etkileri devam etmekteydi) gülümsememi/enerjimi hiç kaybetmeden CV dağıtmaya devam ettim ve sadece 2 günün sonunda işe alınmıştım bile. Belki de hayatımın en güzel 5 ayını geçirdiğim bu şehirde, ilk gece yerleştiğim hosteli evim gibi benimsedim ve onlarca farklı ülkeden yüzlerce arkadaş edindim. Kafe’de çalışırken hafta içi saatlik $6, hafta sonu ise $33 kazanıyor kaldığım hostele ise haftada $115 ödüyordum.

Avustralya’nın İlginç Hayvanları

Avustralya’nın bir diğer benzersiz özelliği tabii ki de hepimizin bildiği üzere hayvanları. Kanguru, Koala, Tazmanya canavarı, dev yarasalar, dünyanın en zehirli deniz anaları, örümcekleri gibi başka hiç bir ülkede göremeyeceğiniz pek çok hayvan türü Avustralya’da bulunmaktadır. Ülkenin kuzeyine gittiğim ilk gün yaklaşık 1 metre büyüklüğündeki yarasaların tepemde uçup durması yüzünden her yere koşarak gittiğimi hala dün gibi hatırlıyorum. Bir de zehirli deniz analarının her sene ülkenin doğu kıyılarına gelmeleri sebebiyle yaklaşık 5 ay kadar okyanusa girememeniz konusu var tabii ama Avustralya hükümeti insanların hayat kalitesine o kadar önem veriyor ki okyanusa girilemeyen plajların hemen yanında ücretsiz kocaman havuzlar var, merak etmeyin yani her türlü keyfini çıkartabiliyorsunuz. Kangurular konusuna gelecek olursam evet şehir hayatından biraz bile uzaklaştığınızda yollarda onlarca kanguru görebiliyorsunuz. Ben ilk kangurumu Avustralya’lı bi arkadaşımın park ettiği arabasına doğru yürürken görmüştüm ama orada kanguru olacağı hiç aklıma gelmediği için ‘’aa ne kadar da gerçekçi bi heykel’’ demiştim ve kanguru hareket ettiği andaki şaşkınlığımı hatırladıkça hala gülerim. Zehirli yılan, örümcek konusunda ise oldukça şanslıydım tarlada kaldığım 4 ay boyunca tuvaletten çıkan kurbağalar dışında beni korkutan hiç bi hayvan olmadı.

Neden Work & Holiday?

Uzun lafın kısası eğer hem İngilizcemi geliştireyim hem bambaşka deneyimler yaşayayım ama cebimden de ekstra para çıkmasın hatta gelecekteki seyahatlerim/planlarım için de para biriktireyim diyorsan bu vizeden daha iyi bir seçenek yok gibi.

Umarım sen de en kısa zamanda kendi macerana başlamak için ilk adımı atarsın. Benim ”Avustralya’ya gitmek” yazımda deneyimlerim bu şekildeydi. Sizin de bana sormak istedikleriniz varsa aşağıda yorum kısmında veya benimle instagram hesabımdan paylaşabilirsiniz.

İnstagram: @nilesnuzu

İyi şanslar!

Daha fazla blog yazısı okumak için buraya tıklayın.
Merak ettiklerinizi ve sormak istediklerinizi yorum kısmına bırakabilirsiniz.

Bizi takip etmeyi unutma! 
-Instagram, Facebook, Twitter, Threads, Telegram, Whatsapp Duyuru Kanalı

Erasmus+ ve ESC projeleri için BURAYA tıkla!